Sismik İzolatörler Nedir? Nasıl Çalışır? TBDY 2018’e Göre
Kullanımı ve Uygulama Alanları
Giriş
Türkiye, deprem riski yüksek bir ülke olup, 1. dereceden 4. dereceye kadar farklı şiddetlerdeki deprem bölgesine ayrılmaktadır. Bu sebeple, yapı güvenliği ve dayanıklılığı her geçen gün daha da önemli hale gelmektedir. Depremler, yapısal bütünlüğü bozarak ciddi can ve mal kayıplarına neden olabilir. Ancak depreme karşı geliştirilmiş mühendislik çözümleri, bu kayıpları minimize etmeyi hedefler. Bu çözümlerden biri de sismik izolatörlerdir. Sismik izolatörler, binaların temeline yerleştirilerek deprem anında oluşan sismik kuvvetleri absorbe ederek, bu kuvvetlerin binanın üst yapısına iletilmesini büyük ölçüde engeller. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018 (TBDY 2018), bu tür sistemlerin kullanımını belirli kurallar çerçevesinde düzenleyerek, güvenli yapıların inşa edilmesini sağlar. Bu yazıda, sismik izolatörlerin tanımı, çalışma prensibi, türleri, TBDY 2018 kapsamındaki kullanım esasları ve uygulama alanları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
1. Sismik İzolatör Nedir?
Sismik izolatörler, deprem sırasında yapının zemine doğrudan bağlanmasını azaltarak, yapıyı sismik kuvvetlerden koruyan sistemlerdir. Yapının temeline yerleştirilen bu izolatörler, binanın zemine olan hareketini engeller ve deprem sırasında yatay hareketlerin sönümlenmesini sağlar. Sismik izolatörler, yapıyı deprem enerjisinden izole ederek, yapının içindeki insanlar ve içeriklerin güvenliğini artırır.
1.1 Amaçları
Sismik izolatörlerin temel amaçları şunlardır:
- Deprem
kuvvetlerini yapıdan izole etmek
- Yapının
periyodunu artırarak rezonans etkisini engellemek
- Can
güvenliğini sağlamak ve yapının bütünlüğünü korumak
- Deprem sonrası özellikle sağlık, eğitim ve veri merkezi gibi kritik yapıların işlevselliğini korumak
2. Sismik İzolatörler Nasıl Çalışır?
Sismik izolatörler, yapının zeminle olan etkileşimini minimuma indirerek depreme karşı bir bariyer oluşturur. Bu sistem, zemindeki hareketleri ve titreşimleri sönümleyerek yapının yatay hareketlerine karşı daha esnek hale getirir. Sismik izolatörlerin çalışması temel fiziksel prensiplere dayanır.
2.1 Temel Fiziksel Prensipler
Sismik izolatörlerin çalışmasındaki temel prensipler
şunlardır:
- Periyot
Uzatımı: İzolatörler, yapının doğal titreşim periyodunu uzatarak,
yapının rezonansa girmesini engeller. Bu şekilde, yapı depremde daha az
etkilenir.
- Enerji
Sönümleme: İzolatörler, deprem enerjisini sönümlendirerek, yapı
üzerinde oluşan etkileri azaltır. Özellikle kurşun çekirdekli izolatörler,
enerjiyi etkili bir şekilde sönümler.
- Yönlendirilmiş Hareket: İzolatörler, yapının yalnızca belirli yönlerde hareket etmesine olanak tanır. Bu sayede, yapı yalnızca yatay hareketler gösterir ve dikey hareketler minimize edilir.
3. Sismik İzolatör Türleri
Farklı zemin koşulları, bina türleri ve performans hedeflerine göre farklı sismik izolatör türleri geliştirilmiştir. Bu izolatör türleri, farklı yapısal ihtiyaçlara uygun çözümler sunar.
3.1 Elastomerik İzolatörler
Elastomerik izolatörler, kauçuk ve çelik plakaların
birleşiminden oluşur. Bu tür izolatörler, esnek ve dayanıklı yapıları ile
tanınır.
- Avantajları:
Yüksek esneklik ve uzun ömür
- Dezavantajları: Sınırlı enerji sönümleme kapasitesi
3.2 Kurşun Çekirdekli Elastomerik İzolatörler (LRB)
Bu izolatörler, elastomerik yapıların merkezine kurşun
çekirdek yerleştirilmiş izolatörlerdir. Bu sayede, hem enerji sönümleme hem de
esneklik sağlanır.
- Avantajları:
Hem enerji sönümleme hem de esneklik sağlar
- Kullanım Alanı: Hastaneler, okul binaları ve kamu binaları gibi kritik yapılarda kullanılır
3.3 Sarkaç Tipi (Friction Pendulum) İzolatörler
Bu izolatörler, içbükey yüzeylere sahip olan ve hareketli
parçalardan oluşan sistemlerdir. Sarkaç tipi izolatörler, büyük yatay
deplasmanları etkili bir şekilde yönetebilirler.
- Avantajları:
Büyük deplasmanlara uygunluk
- Dezavantajları: Yüksek maliyetli
3.4 Viskoz Damperler
Viskoz damperler, içerisinde viskoz sıvı bulunan amortisör
sistemleridir. Bu tür izolatörler, özellikle yüksek katlı yapılarda etkin bir
şekilde çalışır.
- Avantajları:
Yüksek katlı yapılarda etkili
- Kullanım Alanı: Gökdelenler, köprüler ve ulaşım yapıları
4. TBDY 2018’e Göre Sismik İzolasyon Tasarımı
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018 (TBDY 2018), sismik izolasyon sistemlerinin yapısal tasarımda nasıl kullanılacağını ayrıntılı şekilde tanımlamaktadır. Bu yönetmelik, izolatörlü sistemlerin yalnızca teorik değil, pratik ve mühendislik uygulamaları açısından da güvenilirliğini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Yönetmelikte yer alan kurallar; performans hedefleri, yapısal analiz yöntemleri ve izolatör sistemlerinin test ve sertifikasyon süreçlerini kapsamaktadır.
4.1 Performans Hedefleri
TBDY 2018, sismik izolasyon uygulanacak yapılarda hedeflenen
performans düzeylerini tanımlayarak, bu yapıların deprem sonrası işlevselliğini
korumasını amaçlar. Bu hedefler, yapının kullanım amacına göre değişkenlik
gösterir ve analizlerin bu hedeflere göre yapılması gerekir.
- Kesintisiz
Kullanım (Immediate Occupancy – IO)
- Bu
performans seviyesi, depremin hemen ardından yapının tüm işlevselliğini
korumasını öngörür. Başta hastaneler, itfaiyeler, veri merkezleri ve acil
müdahale binaları olmak üzere kritik altyapılar için zorunludur. Yapı,
deprem sonrası tam kapasiteyle hizmet verebilmeli, içerisindeki ekipmanlar
zarar görmemeli ve tüm sistemler aktif kalmalıdır.
- Sınırlı
Hasar (Limited Structural Damage – LS)
- Daha
az kritik yapılarda kabul edilebilir seviyede hasar oluşması
öngörülebilir. Bu yapılarda amaç, binanın çökmeden veya büyük yapısal
deformasyonlar oluşmadan ayakta kalmasını ve can güvenliğinin sağlanmasını
temin etmektir. Genellikle eğitim binaları, konutlar ve ticari yapılar
için tercih edilir.
Yönetmelik, yapı kullanım amacına göre bu hedeflerden birini belirlemeyi zorunlu kılar. Tasarım süreci bu hedeflere göre şekillenir.
4.2 Tasarım ve Modelleme İlkeleri
TBDY 2018, izolatörlü sistemlerin yapısal tasarımında
geleneksel yöntemlerin ötesine geçilmesini ve ileri analiz tekniklerinin
kullanılmasını şart koşar. Aşağıda temel prensipler yer almaktadır:
- Doğrusal
Olmayan Davranışın Modellenmesi:
- İzolatörler,
doğrusal olmayan (non-linear) mekanik davranış sergiler. Bu nedenle,
sismik analizlerde kullanılan izolatör modelleri de bu davranışı gerçekçi
şekilde temsil etmelidir. Özellikle kurşun çekirdekli veya sürtünmeli
izolatörlerde, enerji yutma ve rijitlik değişkenliği gibi parametreler
hesaba katılmalıdır.
- Üç
Boyutlu (3D) Lineer Olmayan Zaman Tanım Alanında (Time History) Analiz:
- Yapının
3 boyutlu yapısal modeli üzerinden, zaman tanım alanında (nonlinear time
history analysis) analiz yapılması zorunludur. Bu, yapı ile izolatör
sisteminin dinamik etkileşimini en doğru şekilde yansıtır.
- Deprem
Yer Hareketleri ve Zemin Sınıfı:
- Analizlerde,
yapının inşa edileceği bölgenin zemin sınıfına göre tanımlanmış deprem
spektrumları kullanılmalıdır. TBDY 2018, farklı zemin türleri için farklı
ivme değerleri ve frekans aralıkları tanımlar. Ayrıca, analizlerde en az 7
farklı gerçek veya yapay deprem kaydı kullanılmalı ve bu kayıtlar
yönetmelikte tarif edilen şekilde ölçeklendirilmelidir.
- İzolatörlerin
Mekanik Özelliklerinin Parametrik İncelenmesi:
- İzolatör
rijitliği, sönüm oranı, maksimum yatay deplasman kapasitesi ve diğer
özellikleri, sistemin genel tepkisini doğrudan etkiler. Bu parametrelerin
her biri, hesaplamalarda göz önünde bulundurulmalı ve aşırı deplasman
durumları için emniyet sınırları belirlenmelidir.
4.3 Test ve Sertifikasyon
Sismik izolatörlerin güvenli, işlevsel ve yönetmeliğe uygun olduğunun doğrulanması için üç aşamalı bir test ve belgelendirme süreci zorunludur:
1. Prototip Testleri (Tip Testleri):
Tasarım aşamasında, kullanılacak izolatör tipine ait
numuneler üzerinde tam boyutlu (full-scale) prototip testleri yapılmalıdır. Bu
testlerde izolatör;
- Maksimum
deplasman,
- Yük
altında rijitlik değişimi,
- Enerji
sönümleme kapasitesi gibi performans kriterlerine göre test edilir.
- Bu
testlerin amacı, tasarım varsayımlarının sahada da karşılanıp
karşılanamayacağının belirlenmesidir.
2. Üretim Süreci ve Kalite Kontrol:
İzolatörlerin seri üretimi sırasında, her üretim partisi için kalite kontrol yapılmalıdır. Üretici firmalar, imal edilen her izolatörün teknik özelliklerini belgelemek ve uygunluk raporları sunmak zorundadır. Bu aşamada, ölçümler ve fiziksel özellikler sürekli denetlenir.
3. Fabrika Kabul Testleri (Factory Acceptance Tests -
FAT):
Her bir izolatör için fabrika ortamında statik ve dinamik
testler gerçekleştirilmelidir. Bu testlerde izolatörün;
- Belirtilen
sönümleme katsayısı,
- Rijitlik
oranı,
- Maksimum
dayanım kapasitesi,
- belirlenir.
Test sonuçları, proje danışmanları ve ilgili kurumlar tarafından kontrol
edilir. Uygunluk raporu olmayan izolatörlerin şantiyeye sevkine izin
verilmez.
4. Sertifikasyon ve Belgelendirme:
Testleri başarıyla tamamlayan izolatörler, akredite
kuruluşlar tarafından belgelendirilmelidir. Avrupa Birliği’ne uygunluk için CE
belgesi, Türkiye içi uygulamalar için TSE ve bağımsız denetim kuruluşlarından
alınmış kalite belgeleri talep edilir. Ayrıca, TBDY 2018'e uygunluk raporları
da proje dosyasına eklenmelidir.
Bu bölüm, sadece mühendislik hesaplarını değil; uygulamadan önceki kalite güvencesini, inşaat sürecindeki kontrol mekanizmalarını ve son kullanıcı güvenliğini de kapsayan çok disiplinli bir yaklaşımı zorunlu kılar. TBDY 2018’in getirdiği bu sistematik çerçeve, özellikle kritik yapıların depreme karşı dirençli hale getirilmesinde büyük rol oynamaktadır.
5. Sismik İzolatörlerin Uygulama Alanları
5.1 Hastaneler
Hastaneler, deprem sonrası bile hizmet vermeye devam etmesi gereken yapılardır. Bu nedenle, Türkiye’de birçok şehir hastanesi sismik izolasyon sistemi ile inşa edilmektedir. Örneğin, Elazığ, Adana ve Mersin şehir hastanelerinde sismik izolatörler kullanılmaktadır.
5.2 Eğitim Binaları
Okul ve üniversite binalarında da sismik izolasyon
kullanımı, öğrenci güvenliğini artırmak adına önemlidir. Bu tür yapılar için
sismik izolasyon önerilmektedir.
5.3 Köprü ve Viadükler
Ulaşım altyapısının çökmesi, felaket sonrası yardım
organizasyonlarını sekteye uğratabilir. Sismik izolatörler, köprü ve
viyadüklerin depremde hasar görmeden ayakta kalmasını sağlar.
5.4 Veri Merkezleri ve Kritik Altyapı
Veri merkezleri ve kritik altyapı yapıları, depremler sonrası kesintiye uğramamalıdır. Bu yapıların korunması amacıyla sismik izolasyon teknolojisi kullanılmaktadır.
6. Sismik İzolasyonun Avantajları ve Dezavantajları
Sismik izolasyon sistemleri, deprem enerjisinin yapı üzerine doğrudan etkisini azaltmak amacıyla geliştirilen ileri mühendislik çözümleridir. Özellikle yüksek riskli bölgelerde, kritik yapılar için vazgeçilmez hale gelen bu sistemlerin hem teknik hem de ekonomik yönleri dikkatlice değerlendirilmelidir. TBDY 2018 kapsamında da önerilen bu teknolojinin avantajları ve sınırlılıkları aşağıda detaylı biçimde incelenmiştir.
6.1 Sismik İzolasyonun Avantajları
1. Deprem Yüklerinin Azaltılması
Sismik izolasyon sistemleri, yapı ile zemin arasına
yerleştirilen izolatörler sayesinde depremin yapıya ilettiği kuvvetleri önemli
ölçüde azaltır. Bu sayede:
- Taşıyıcı
sistem daha düşük iç kuvvetlere maruz kalır,
- Donatı
miktarları ve kesit büyüklükleri daha düşük tutulabilir,
- Yapısal
elemanlarda hasar oluşma riski azalır.
2. Deprem Sonrası Kullanılabilirlik
Özellikle hastaneler, havaalanları, veri merkezleri ve enerji santralleri gibi kesintisiz çalışması gereken yapılarda, izolasyon sayesinde sistemler depremden sonra da faaliyetine devam edebilir. Bu, can güvenliği kadar ekonomik sürdürülebilirlik açısından da büyük avantaj sağlar.
3. Yapısal ve Mimarî Esneklik
Sismik izolasyon sistemleri kullanıldığında, üst yapı
rijitliği çok yüksek olmak zorunda değildir. Bu durum, mimari tasarımda daha
fazla özgürlük sağlar. Örneğin:
- Asimetrik
planlı yapılar daha güvenli hale getirilebilir,
- Uzun
açıklıklı yapılar daha rahat tasarlanabilir,
- Cam
cephe gibi hassas elemanlar kullanılabilir.
4. Ekipman ve İç Mekân Güvenliği
Deprem sırasında sadece taşıyıcı sistem değil; iç
mekânlardaki makineler, medikal cihazlar, raflar, arşivler ve asansörler de
zarar görebilir. Sismik izolasyon bu tür eşyaların hareketini minimuma
indirerek:
- Ekipman
kayıplarını engeller,
- İş
sürekliliğini garanti altına alır,
- Hasar
sonrası onarım maliyetlerini düşürür.
5. Yaşam Güvenliği ve Psikolojik Etki
Deprem sırasında binanın kontrollü hareket etmesi, yapının çökme veya ağır hasar alma riskini ciddi şekilde düşürür. Bu da binada bulunan kişilerin hayatta kalma şansını artırır. Ayrıca, kullanıcıların psikolojik güvenlik algısı da olumlu yönde etkilenir.
6. Uzun Vadeli Ekonomik Fayda
İlk yatırım maliyeti yüksek görünse de:
- Yapının
kullanım ömrü boyunca daha az bakım ve onarıma ihtiyaç duyması,
- Deprem
sonrası iş kaybı yaşanmaması,
- Sigorta primlerinde indirim gibi avantajlar sayesinde uzun vadede ekonomik fayda sağlar.
6.2 Sismik İzolasyonun Dezavantajları
1. Yüksek İlk Yatırım Maliyeti
Sismik izolasyon sistemleri, geleneksel yapım tekniklerine
göre daha yüksek maliyetlidir. Bu farkın başlıca nedenleri:
- İzolatörlerin
birim fiyatlarının yüksek olması,
- Gelişmiş
mühendislik ve analiz gereklilikleri,
- Montaj
ve denetim süreçlerinin daha uzun sürmesidir.
Ancak bu maliyet, yapı türüne göre toplam inşaat bedelinin %3 ila %10'u arasında değişmekte ve kritik yapılarda kaçınılmaz kabul edilmektedir.
2. Tasarım ve Hesap Karmaşıklığı
İzolatörlü sistemler, geleneksel sistemlerden daha karmaşık
analiz ve detay gerektirir:
- Doğrusal
olmayan zaman tanım alanı analizleri gerekir,
- Sönümleme
ve rijitlik parametrelerinin doğru modellenmesi şarttır,
- TBDY
2018'e tam uyumlu hesap yapmayan sistemler riskli kabul edilir.
Bu nedenle, yalnızca tecrübeli yapı mühendisleri tarafından tasarlanmalı ve kontrol edilmelidir.
3. Zemin Koşullarına Bağımlılık
Sismik izolasyon sistemlerinin etkinliği, zemin koşullarıyla
doğrudan ilişkilidir. Özellikle:
- Çok
zayıf zeminlerde yatay deplasmanlar kontrolsüz artabilir,
- Zemine
gömülü yapı bölümlerinde izolatörlerin yerleşimi zorlaşabilir,
- Yeraltı
su seviyesi yüksekse sistemin korunması gerekir.
Bu tür durumlarda özel mühendislik çözümleri geliştirilmesi gerekir.
4. Bakım ve Denetim Gereksinimi
İzolatörler, yapının temel güvenlik elemanları olduğu için:
- Belirli
aralıklarla kontrol edilmeli,
- Korozif
etkilerden korunmalı,
- Zamanla
özelliklerinde bozulma olup olmadığı test edilmelidir.
Bu da bakım maliyetlerini ve yapıya erişim gereksinimini artırır.
5. Yapı Tipi ve Yükseklik Sınırlamaları
Her yapı tipi sismik izolasyona uygun değildir. Özellikle:
- Çok
alçak katlı yapılar (1-2 katlı) için ekonomik fayda düşüktür,
- Çok
yüksek binalarda izolatör performansı yeterli olmayabilir,
- Rijit
bodrum katlı yapılarda izolasyon düzleminin belirlenmesi zor olabilir.
Bu tür durumlarda alternatif sistemler değerlendirilmelidir.
6.3 Değerlendirme ve Uygulama Önerileri
Sismik izolasyon sistemleri, özellikle kritik işlevsellik
gerektiren yapılar için büyük avantaj sağlar. Ancak her projede
uygulanabilirliği, zemin özellikleri, yapı tipi, ekonomik beklentiler ve yerel
yönetmeliklere göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Önerilen uygulama alanları:
- Hastaneler
ve sağlık kompleksleri,
- Veri
merkezleri ve bankacılık altyapıları,
- Endüstriyel
tesisler ve enerji santralleri,
- Deprem
sonrası kullanılacak kamu binaları,
- Deprem
riski yüksek bölgelerdeki okul ve yurtlar.
Uygulama öncesi mutlaka yapılması gerekenler:
- Yerel
zemin etüdü ve spektral analizler,
- Yapıya
özel performans hedeflerinin belirlenmesi,
- TBDY
2018'e uygun hesap ve raporlama,
- Sertifikalı
izolatör tercihi,
- Deneyimli danışmanlık ve kontrol mühendisliği hizmeti alınması.
7. Türkiye’de Sismik İzolasyon Uygulamaları
7.1 Uygulanan Bazı Projeler
- Elazığ
Fethi Sekin Şehir Hastanesi: Dünyanın en büyük sismik izolatörlü
hastanelerinden biri
- İstanbul
Havalimanı Altyapı Binaları: Deprem güvenliği için izolatörler
kullanılmıştır
- Avrasya Tüneli Giriş-Çıkış Yapıları: Depreme dayanıklı altyapı sağlanmıştır
7.2 Yönetmelik Zorunluluğu Olan Yapılar
- Sağlık
Bakanlığı Şartnameleri: Şehir hastaneleri
- AFAD
Koordinasyon Merkezleri
- Deprem Sonrasında Hizmet Vermesi Gereken Tesisler
8. Gelecek Perspektifi: Akıllı İzolasyon Sistemleri
Gelişen teknoloji ile birlikte, sismik izolatör sistemlerine
sensörler entegre edilerek gerçek zamanlı yapı sağlığı izleme sistemleri
kurulmaktadır.
Sismik izolasyon sistemleri, deprem mühendisliğinde gelinen
en ileri teknolojilerden biridir. Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan
ülkelerde, bu sistemlerin yaygınlaştırılması hem can güvenliği hem de ekonomik
sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahiptir.
TBDY 2018’in bu teknolojilere verdiği yasal ve teknik
destekle birlikte:
- Birçok
hastane, kamu binası ve özel yapı projesinde izolatör sistemleri
kullanılmaya başlanmıştır.
- Özellikle
2020 sonrası inşa edilen kamu projelerinde bu teknoloji standart hale
gelmektedir.
- Üniversiteler,
araştırma merkezleri ve yerel yönetimler bu sistemlerin test ve Ar-Ge
süreçlerini hızlandırmaktadır.
Gelecekte, yapı sağlığı izleme, yapay zeka destekli analiz,
akıllı müdahale sistemleri gibi kavramlarla birlikte sismik izolasyon; sadece
bir mühendislik çözümü değil, aynı zamanda yaşam kalitesini koruyan ve
şehirlere direnç kazandıran bir strateji haline gelecektir.
Sismik izolasyon, sadece bugünü değil; geleceği de güvence
altına alan bir teknolojidir.
Sismik izolatörler, yapılarınızın güvenliğini artıran ve deprem risklerini minimize eden önemli bir teknolojidir. Efil İnşaat olarak, projelerinizde en güncel ve etkili çözümleri sunmak için her zaman yanınızdayız. Daha fazla bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
EFİL İNŞAAT



